Aşık Veysel, ölümünün 50. yılında Bodrum’da 25 bin avuç toprakla anıldı.
Aşık Veysel’in ölümünün 50. yıl dönümü nedeniyle Muğla Bodrum’da anma töreni düzenlendi. Proje Başkanı ve Fotoğrafçı Cumhur Aygün, Gümüşlük Sia Familia ile birlikte yürüttüğü proje kapsamında 25 bin avuç toprakla Aşık Veysel’in dev portresini oluşturdu.
Proje Lideri ve Fotoğrafçı Cumhur Aygün, “Bu kadar pahalı bir düzenlemenin modülü olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Etkinlik için Sia Familia’yı tercih etmemizin en değerli nedeni doğal ve tarihi dokusu ve birçok medeniyete beşiği olmasıdır. Etrafı yüzlerce kişiyle çevrilidir. Huzur veren doğasıyla 50 dönümlük alanda oluşturulan performans alanı bundan sonra birçok sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapacak.Bodrum’a değer katan ilk sanatsal etkinliği bu ortamda gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. doğayla iç içe. Günde 20 kişilik bir proje ekibiyle gerçekleştirilen Aşık Veysel Kara Toprak Projesi, 25×35 metre ölçülerindeki topraktan oluşturulan ilk dev portre olma özelliği taşıyor. Aşık Veysel’in ölümünün 50. yıl dönümünde 25 bin avuçla portresi hazırlanıyor. Kara toprağın ustaya büyük bir hürmeti olduğu için “gösterge” terimini kullanmıştır.
Aygün, sözlerine şöyle devam etti:
“Aşık Veysel’in on bir kıtadan oluşan Kara Toprak şiiri, ‘Çoklarına dost olarak sarıldım’ dizesiyle başlıyor. Kara Toprak, diğer türkülerinde olduğu gibi Aşık Veysel’in aziz ve bilge kişiliğini her bakımdan yansıtır. Ücretli şair kendisinden çok diğer canlıları, insanları, hayvanları, çevreyi ve doğayı düşünür. Türkülerinde aşk, Allah, insan, doğa ve vatan sevgisi; Dünyada üretmek, paylaşmak, insanlığa değer katmak, insan ölümlülüğü gibi konuları ele alıyor. Kara Toprak türküsünde, ölümlü dünyada insanın ebeveynlerinin, eşlerinin, sevdiklerinin ve arkadaşlarının bile ihanete uğrayıp hayal kırıklığına uğrayabileceğini, onu yarı yolda bırakmayacak tek varlığın ‘sadık yarı kara toprak’ olduğunu vurguluyor. . Sonunda her şey bittiğinde, tıpkı rahimde sıcak bir karanlıkta yattığımız gibi, kara toprağın koynunda yeniden buluşuyoruz. Aşık Veysel’in anlattığı ‘kara dünya’, dünyanın yekpare bir bütün olduğu anlayışının tipik bir örneğidir.” (HABER MERKEZİ)
