Barış Pehlivan’dan Adalet Bakanı’na mektup: Hangi çeteye üye olayım?
Gazeteci Barış Pehlivan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yazdığı mektubu Twitter hesabından paylaşarak, adli kontrol şartıyla tahliye edilirken yeniden tutuklanmasına neden olan hakaret davasıyla ilgili gelişmeleri özetledi. Hakimin aylardır UYAP’taki belgeleri görmediğini iddia ettiğini belirten Pehlivan, şunları yazdı: “En ufak bir suç bile olmayan bir dava nedeniyle özgürlüğümden mahrum bırakılan ben, acaba üye mi olayım? hangi çeteden ve ne kadar para biriktirmeliyim?”
Barış Pehlivan’ın Twitter’daki paylaşımı şöyle:
“Sayın Adalet Bakanı @yilmaztunc,
Bu sana ikinci mektubum. Daha önce cezaevinden yazmıştım, şimdi de cezaevi çantamı hazırlarken yazıyorum. Yakında Maltepe Açık Cezaevi’ne doğru yola çıkacağım. Biliyorsunuz küçük kızım İtalya’da yaşıyor ve onun sayesinde Avrupa’da oturma iznim var. Avrupa’da istediğim her ülkeye gidebilirken, bu topraklarda gazetecilik yapmak için hapse girmeyi tercih ediyorum. Aptal olduğumu düşünebilirsin ama ne yapabilirim, bu benim doğam!
Sayın Bakanım, biliyorsunuz UYAP, sizin sisteminiz… Ben de hakkımda açılan onlarca davayı takip etmek için kullanıyorum ve çok faydalı buluyorum. Ancak dün benim davamda bu sistemi kullanmayan savcı ve hakimlerin olduğunu öğrendim. Lütfen ‘bağımsız yargı’ diyerek sözümü kesmeyin, siz aynı zamanda Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun da başkanısınız. Yani sorun kişisel olarak sizi de ilgilendiriyor. Açıkçası bu satırları değişen tweetleriyle çok daha hoş tepkiler alan muhalefet partisi temsilcilerine de yazabilirdim ama anladığım kadarıyla çok sertler. Neyse ki sosyal medyayı aktif kullanıyorlar, dolayısıyla da okuyorlar… Neyse konunun dışına çıkmayacağım.
Şimdi Sayın Bakan… Yargı mensupları, UYAP vs. diyordum ki… Dün duruşmam vardı. Hani hakkımda karar çıkmamasına rağmen kontrollü özgürlük hakkımın yok edildiği ve beni hapse attıran ‘hakaret’ davasının duruşması… Hayır, duruşma 3 saat geç başlasa sorun olmazdı. . Ne yazık ki standardım artık o kadar yüksek değil. Benim sorunum diğeri. Çünkü savunmalar alındı, duruşmada savcı esasa ilişkin mütalaasını verdi (elbette gerekçe bile göstermeden ceza almamı istedi), son sözler söylendi… Ama ne oldu biliyor musunuz? Sayın Hakim, dava belgesinde yer alan belgeleri yani UYAP’ı 8 ay boyunca okumadığı için kararını açıklamadı (24 Şubat 2023 tarihli beyanımla sunduk)! Evet doğru okudunuz çünkü dava dosyasını okumadığını iddia etti…
Doğal olarak bu garip durum hapishane çantamı yeniden hazırlamama sebep oldu. Hayır, hakimin ilginç sorusuna girmeyeceğim: ‘Bu davanın cezaevinde olmakla ne alakası var anlamıyorum.’ Avukatlarımın aylar önce ‘Bu duruşma tarihini erkene alırsanız Barış Pehlivan’ın özgürlüğüne kavuşması daha hızlı olabilir’ diyerek dilekçeyi reddettiğini hatırlatmayacağım. Hayır, geçen yaz Meclis’ten geçen, tecavüzcülerin bile kontrollü özgürlük hakkını artırıp onları derhal özgürleştirdiğiniz maddeyi (yani benden bile esirgediğiniz geçici 10. maddenin ikinci paragrafını) hatırlatmayacağım. Gerçi bundan yararlanmaya hakkım vardı, oradan hatırlarsınız).
Daha önceki mektubumda da sormuştum, tekrarlıyorum: Bir gram suç bile olmayan bir dava nedeniyle özgürlüğümden mahrum bırakılan ben, hangi çeteye üye olmalıyım ve ne kadar para almalıyım? kaydetmek? Kusura bakmayın, eğer hakim aylardır dava dosyasını okumadığı için bugün tekrar cezaevine gireceksem bu soruyu sormak zorundayım.
Şimdi 6 gün sonra bir duruşmam daha var. Ne yazık ki, lehime olan tüm delillere rağmen savcının beni hapse atmak istediği bu davada hakimin adil bir karar vereceğini düşünmüyorum.
Neyse konuyu çok uzattım. Gidip cezaevindeki ağır suçluları 6 yıl süreyle kontrollü özgürlüğe göndereyim… Bu da geçer!
Barış Pehlivan.” (HABER MERKEZİ)